Yol bisikleti ile ilgilenenler bazı bisiklet markalarını bir çırpıda sayabilirler. Yol bisikletçisinin tecrübesine, yaşına ve ilgi alanına göre sayılabilecek bisiklet markası miktarı oldukça farklılık gösterir. Bu yazıyı kaleme almadan önce ben yaklaşık 25 marka sayabildim aklımdan. 10-15 kadar markayı da daha sonra araştırırken gördüğümde hatırladım. Fakat piyasada ne kadar çok marka olduğunu bir bilseniz!
Bisiklet markaları, bisiklet “üreticileri” mi?
Hem evet, hem hayır. Bu gerçekten cevaplanması zor bir soru. Öncelikle “üretim”den ne kastettiğimize bağlı. Mesela fren, vites, jant, gidon, sele vb. parçalarıyla komple bir bisikletten bahsediyorsak, hiçbir firma bisikletin tamamını kendisi üretmiyor. Örneğin vites sistemi üreten ve pazarın %90’ından fazlasını elinde bulunduran 3 önemli marka var: Shimano, Campagnolo ve SRAM. Bunlar dışında 4-5 kadar da ufak üretici var. Bunların hiçbiri komple bir bisikleti kendi markalarıyla satmıyorlar, piyasadaki bisiklet markalarına fren-vites sistemleri satıyorlar.
Genel olarak, kadrosunu kendi üreten markaların “gerçek” bisiklet markaları olduğu düşünülür. Bu da kısmen doğru bir yaklaşım. Acaba kendi kadrosunu üreten marka, tüm modellerinin kadrosunu mu, yoksa sadece bazı modellerinin kadrosunu mu kendi üretiyor? Bilmek güç. O zaman “üretici” tanımını biraz daha yumuşatalım: Tamam, bazı modelleri kendi üretmiyor olabilir, ama tasarımını marka yapıyorsa üretici o sayılır… Hmm… peki tasarımın ona ait olup olmadığının bir garantisi olabilir mi? Bazı otomobil üreticilerinin yaptığı gibi, kadro tasarımı bağımsız bir tasarım şirketi tarafından yapılıp “Marka” tarafından satın alınmış olamaz mı?
“Specialized S-Works SHIV Module” Dünyanın en popüler ilk 5 markasından biri olan Specialized’ın triatlon yarışları için ürettiği yeni modeli. Kadronun alt gövdesinin alışılmadık derecede kalın olmasının bir sebebi var: İçerisinde içecek bulundurulabiliyor. Böylece su matarası ve kafesinin rüzgar direnci ortadan kalkmış.
Günümüzde sadece bisiklet sektöründe değil, tüm sektörlerde marka=üretici anlayışı yıkılalı en az 15 yıl oluyor. Peki “Marka” nedir? Bu biraz çetrefilli bir konu olduğundan şu anda değinmem asıl konumuzdan sapmama yolaçacak, ancak yukarıda bahsettiklerimden kafanızda kabaca bir tanım oluştuğunu zannediyorum.
Hangi Marka iyi, hangi Marka kötü?
İşte zor bir soru daha! Bu soruyu zor kılan en önemli ayrıntı şu: Acaba bir markanın en üst modeliyle en düşük modelinin kalitesi aynı mı? Ya da: Karbon kadroda çok başarılı olan bir marka, aynı başarıyı alüminyum kadro üretiminde de gösterebiliyor mu? Ya da bir titanyum kadro uzmanı markanın karbon kadrosu ne kadar kaliteli? “Üretim” kalitesi çok iyi olan bir kadronun tasarımı da mutlaka iyi midir? Görsel olarak harika bir tasarım, teknik olarak her zaman iyi performans verebilir mi? Sorular çoğaltılabilir. Bu durumda markaların kalitesi hakkında fikir edinebileceğimiz mecralara ihtiyacımız var, hem de çok!
Öncelikle, en faydalı bilgi, markaları bizzat kullanan diğer bisikletçilerin tecrübelerini dinlemekle edinilebilir. Buna ek olarak bisiklet ve triatlon yarışlarında kullanılan markaların, adı sanı duyulmayan markalara göre bir adım önde oldukları düşünülebilir. Tabii yarışlarda görmediğimiz markaların kalitesiz olduğunu söyleyemeyiz. Son olarak internetteki yorumlar ve markaların web sitelerinin kalitesi bize marka kalitesi hakkında önemli ipuçları verir.
Dergilerde, internette, bisiklet mağazalarında ve yarışmalarda gördüğümüz markalarla belli bir ölçüde beynimiz yıkandıktan sonra bildiğimiz, öne çıkan markaların sayısı 5-6’yı geçmez. Biraz araştırmacı isek 10-12 markaya ulaşırız. Benim gibi, bu konuda bir yazı yazmayı düşünerek araştırmaya girişmiş biri için ise sayı katlanarak artıyor. Son olarak bütçemiz ve görsel zevkimize göre, bu 5-10 markanın 40-50 modelinden birinde karar kılarız.
Van Nicholas, Astreus modelinden bir detay. Kısa bir süre önce Accell Group tarafından satın alınan Hollanda firması titanyum gövdeli bisikletler üzerine uzmanlaşmış. Bir ömür, belki de iki ömür boyu eskimeyecek, kaliteli, ayrıcalıklı ve iyi performanslı bisiklet arayanlar için çok iyi bir seçenek.
Tüm bu yazdıklarımın ışığında bana iyi markaların hangileri olduğunu soracak olursanız şöyle cevap veririm: “Uluslararası yarışlarda ve yabancı dergilerde en çok gördüğüm markalar kalitesinden pişman olmayacağımı düşündüğüm markalardır.” Araştırmak için zaman harcasam, en az onlar kadar kaliteli başka markalar da bulabileceğime eminim. Fakat önüme hazır şekilde bir demet kaliteli marka geliyorken neden onların arasından seçimimi yapıp işi bitirmeyeyim?
İşte reklamın ve sponsorluğun önemi!
Tabi ben muhalif ve anti-popülist karakterimden dolayı, popüler markaları beğenmek ve saygı duymakla birlikte, arada farkedemeyeceğim kadar ufak kalite farkları olması riskini göze alarak daha az duyulmuş markalara yöneliyorum. Kullandığım otomobille olduğu gibi, bisikletimle de duygusal bir bağım olsun istiyorum. Bu bağ popüler markalarla da kurulabilir bu arada, hiç itirazım yok.
Bir liste yaptım…
Popüler veya az popüler, arada bir ortalıkta gözüken veya adı sanı hiç duyulmamış markalardan benim ulaşabildiklerimi bir liste haline getirdim. Şimdilik yanlarına sadece isteyenin incelemesi için web adreslerini koydum. İleride birkaç sütun daha ekleyerek hangi ülke markası oldukları, sundukları kadro malzemeleri ve hangi yıl kuruldukları gibi özet bilgileri de aynı listede paylaşmayı düşünüyorum.
Liste 2 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm en popüler 50 marka, ikinci bölüm ise daha az duyulmuş markaları içeriyor. Her iki liste de alfabetiktir, böylece aklınızdaki markaları kolaylıkla bulabilir ve web sitelerini inceleyebilirsiniz.
Kimimiz ilk, kimimiz ise bir sonraki bisikletini seçerken bu yazının ve hazırladığım Marka Listesinin faydalı olacağını umuyorum. Bazı kararsız kişilerin -benim gibi- bu liste içinde günlerce kaybolacağına şüphem yok. Listeyi incelemeden önce bu kadar fazla alternatifi bünyenizin kaldırıp kaldıramayacağını iyi düşünün! Zor gelecekse en iyisi bilinen markalara yönelmek ve stokta bulunan modeller arasından seçim yapmak. Herkese mevcut veya yeni alacağı bisikletiyle kazasız belasız sürüşler dilerim.
ANKET!
Bu sayfaya, hazırlamış olduğum anket üzerinden gelmiş olma olasılığınız yüksek. Eğer oradan değil de başka şekilde geldinizse yol bisikletleriyle ilgili kısa, ama önemli sonuçları olacağına inandığım anketi cevaplamanızı çok isterim. İlk 24 saat içinde 100’den fazla kişinin cevaplandırdığı anket şimdiden ilginç bir hal almış durumda. Anket sonuçlarının incelendiği raporumu sadece ankette e-mail adresini paylaşan kişilere sunacağım. Yani bu blogda sonuçları yayınlamayı şu an için düşünmüyorum. Ankette yazdığım gibi, verilen e-mail adresleri anket sonucu paylaşmanın dışında, sizden izinsiz hiçbir amaçla kullanılmayacak ve kimseyle paylaşılmayacaktır. Ankete buradan ulaşabilirsiniz.
Quintana Roo, Illicito. Ünlü Triatlon bisikleti üreticisinin son harikası. Bisikletin aerodinamik özelliklerini en üst seviyeye taşımak için ön fren kolları çatalın arkasına, arka fren kolları ise aynakol göbeğinin arkasına gizlenmiş. Ayrıca arka üçgenin oturma borusuna bağlanan 2 çubuğundan biri iptal edilmiş.
Bu listeyi yaparken faydalandığım kaynaklar:
-Lava – Serious Triathlon, Ekim 2012 sayısı
-Cycling Plus, Kasım 2012 sayısı
-220 Triathlon, Ekim 2012 sayısı
-Inside Triathlon, Aralık 2012 sayısı
-Road Bike Action Magazine, Ocak 2013 sayısı
-Ride Cycling Review, 2012-2 sayısı
-Cycloturismo, Şubat 2012 sayısı
-ve tabii ki internet!
Web sayfası bulunmayan, ürün gamında sadece 1-2 yol kadrosu bulunan markaları listeye almadım.
Bisiklet Markaları Listesi 2013
Leave a Reply