Kaldığımız yerden devam…
Yol lastiği üreten onlarca marka var. Bunların içinde bazıları birçok taşıt için lastik üreten dev firmalarken, bazılarıysa daha küçük ölçekli şirketler. Türkiye’de en çok bilinen ve kullanılan markalar SCHWALBE, MAXXIS, CONTINENTAL ve MICHELIN. Diğer bazı markaları sıralarsak VREDESTEIN, HUTCHINSON, TUFO, VITTORIA karşılaşabileceğimiz diğer lastikler. Bunların dışında, kaliteli jant üreticilerinden MAVIC ve ZIPP’in, ayrıca bisiklet üreticisi SPECIALIZED’ın ürün gamlarında yol lastikleri bulunuyor. Benim karşılaştırmam doğal olarak yukarıda saydığım ilk dörtlü gruba ait 11 farklı modeli içeriyor. Sanırım artık tabloyu görmemizin zamanı geldi. Arkasından tablodaki modeller hakkında düşüncelerimi paylaşacağım.
Yol Lastikleri | |||||
Ağırlık (gr) | TPI | Korumalı | Fiyat ($) | Yakl. Ömür (km) | |
Continental GP 4 TT | 180 | 330 | 81,10 | 500 | |
Schwalbe Ultremo ZX HD | 197 | 127 | evet | 75 | 2.000 |
Continental GP 4000 s | 205 | 110 | evet | 61,25 | 4.000 |
Continental GP 4 season | 230 | 330 | evet | 67 | 4.000 |
Schwalbe Ultremor HD | 225 | 127 | evet | 75 | 3.000 |
Schwalbe Ultremo DD | 225 | 127 | evet | 75 | 3.000 |
Michelin Krylion Carbon | 265 | 127 | evet | 64 | 3.500 |
Schwalbe Durano | 241 | 67 | evet | 43 | 2.250 |
Maxxis Re-Fuse (25c) | 310 | 60 | evet | 33,25 | 2.750 |
Schwalbe Durano Plus | 420 | 52,54 | 2.500 | ||
Schwalbe Lugano | 325 | hayır | 24,25 | 1.250 |
NOT: Tüm lastikler “clincher”, yani iç lastik kullanılan standarttadır. “Re-Fuse” hariç hepsi 23c genişliğindedir.
Continental GP 4 TT:
Nette karşıma çıkan en hafif yol lastiği. Bu ürünü satın alabileceğim bir web sitesi bulamadım. Zaten bugüne kadar fiyatını bile öğrenememiştim. Firmanın yeni bir ürünü, ve clincher standardındaki en hafif lastiklerden biri. Nazik ve kısa ömürlü olduğu için TT yani zamana karşı yarışlarda kullanılmak üzere üretilmiş. Yorumlara göre kuru havada çok etkileyici bir yol tutuşu var. 330 TPI’lık kılıfı ile en sık örgülü kılıfa sahip lastik. Bu da ona düşük yuvarlanma direnci, dolayısıyla hız kazandırıyor. Açıkçası kolay ulaşabileceğim bir yerde satılıyor olsaydı alabilirdim. Bisiklet malzemelerinde yüksek performanslı parçalar genelde cebi çok yakıyor. Böyle bir lastiğin çiftine verilecek fazladan 40-50 $, triatlonlarda onları kullanma ayrıcalığına bence değer.
Schwalbe Ultremo ZX HD:
Bu model, markanın amiral gemisi ZX’in daha dayanıklı hale getirilmiş versiyonu. Oldukça tutulan, performansı yüksek bir lastik. Şahsen görüp kullanmadığım için yorum yapmam doğru değil, ancak tesadüfen birkaç gün önce wiggle.co.uk sayfasında bu lastiği kullanan birinin yorumlarını buraya aktarmak istiyorum. Bu kişinin bir önceki lastiği de tesadüfen listemizdeki diğer bir model olan Conti GP 4000 s’miş. “Çok fazla aşınmış olan Conti GP 4000 s’lerimin yerine bir set bunlardan aldım. Contilerden hissedilir derecede daha iyi buldum. Şimdilik sadece 480 km. kadar yol yaptım. Açıkçası yola iyi tutunuyorlar, ancak başta yolu hiç hissedemiyordum. Sonra lastik basıncını 130 psi’ya çıkardım (Öncesinde Contiler gibi 110 psi’da kullanıyordum). Vay canına, ne lastik! Yol tutuşu Conti’den çok daha iyi ve yuvarlanma direnci daha az, üstelik sürüş konforuna olumlu etkisi var (çok rijit bir karbon kadro kullanıyorum). Patlamaya dayanıklılık hakkında yorum yapacak kadar çok kullanmadım ama Contilerden daha iyi veya daha kötü olduğunu sanmam, üstelik birkaç gram daha hafifler. Sonuçta lastiklerden oldukça memnunum ve gerçekte öyle olmasa da bu lastiklerle çok hızlı sürdüğüm izlenimine kapılıyorum!”
Bu yoruma yorum yapma ihtiyacı duyuyorum: Bence aşırı eskimiş bir Conti’den bu lastiğe geçmiş olmasının karşılaştırmadaki düşünceleri üzerinde çok etkisi var. Özellikle sürüş konforu ve yol tutuşu “yeni Conti”lere göre karşılaştırabildiğini sanmıyorum, üzerinden zaman geçmiş çünkü. Diğer taraftan bu lastiklerin yaklaşık ömrüne baktığımızda, daha yumuşak bir hamura sahip olduğu ve dolayısıyla Conti’den daha iyi bir yol tutuş sağlayabileceğini düşünebiliriz. Mesela başka bir yorumcu lastikleri 850 km’de bitirmiş! Yorumun orijinali ve diğer yorumlar şurada.
Continental GP 4000 S:
Tecrübeli ve çok km yapan bisikletçi arkadaşlarımdan bu lastiğin methini çok duymuştum. Hafif, sağlam, dayanıklı, yola iyi tutunan… insan daha ne ister ki? Araştırmamı yapıp soluğu Eminönü’ndeki bisikletçilerde aldığmda, ilk girdiğim mağazada lastik almak istediğimi söyledim. Çocuk hiçbirşey söylemeden elime bu lastikleri tutuşturdu! O an, hakkında bir sürü güzel şey duyduğum ve okuduğum bir lastiğin elime kelebek gibi konuvermesi yüzümde engelleyemeyeceğim bir tebessüm yarattı.
Evet, bu lastikleri satın aldım ve geçen haftasonu Kartepe çıkışımda ilk kez kullandım. Bir önceki lastiklerim, listemde 7. sırada bulunan Michelin Krylion Carbon’du. O lastiklerle ilgili yorumları sırası gelince aktaracağım.
Conti GP 4000S’lerle bisikletim bir anda kullanımı yumuşacık bir hale dönüştü. Ayrıca oldukça sessiz ve yoldaki kusurları daha az sürücüye yansıtan bir lastik. Yalnız, yukarıda Ultremo’nun yorumunu yapan arkadaş gibi ben de bu lastikleri çok “hissiz” buldum. Sebebi lastik basınçlarından olabilir. Sert karakterli Michelin’leri 120 psi’da kullanırken bunlara 115 psi basmıştım. Yarışta 125-130 psi’a kadar basılabilir, ama antremanlarda bu kadar yüksek basınca çıkmaya gerek yok gibime geliyor. Üzerinde “max. 115 psi” yazdığını hatırlıyorum, fakat kapsamlı bir yorumda max. 120 psi basılabilir diyor, 130 psi’da kullanan da var…
Kartepe çıkışı ve inişi lastikler için oldukça iyi bir test. Öncelikle en az 13-15 derecelik bir ısı yelpazesinde lastikleri kullanıyorsunuz. Maşukiye’de sıcaklık yaklaşık 24 dereceyken zirvede 9-10 dereceydi. Bunun dışında zemin her zaman temiz asfalt değil, mesela bir bölümü üzeri tekrar asfaltlanmak üzere traşlanmış asfalttı. İniş sırasında hızlı bir sağ virajda, bu uzunlamasına çizgilerle dolu asfaltta bisikletin arkası bir anda dışa kaydı. Hızım yaklaşık 40-42 km/s iken toparlayabildiğim için çok şanslıyım. Yazımın başında
“Hissiz” dediğim bu lastikler demek ki bana gerekli geri bildirimi yapmayı
başarmışlar ki düşmekten kurtulabildim. Jantın sağlamlığı ve bisikletin genel rijiditesinin de bu kaymanın düşmeyle sonuçlanmamasını sağladığına inanıyorum. Bu yüzden böyle sporlarda belli bir kalitenin altında malzeme kullanmamak gerek. Fazladan ödenmiş gibi görünen para sonucunda o malzemeler sizi öyle bir durumda kurtarabiliyor ki, o ekstra yatırım yapılmamış olsa hasar çok daha büyük olacak.
Lastiğin bana ilginç gelen bir özelliği, yüzeyin aşınması lastiğin değişmesini gerektirecek kadar fazla olduğunda bunu size söylemesi. Yeni lastik yüzeyinde 2 küçük çukurcuk bulunuyor. Lastik yüzeyi zamanla aşınıp da o delikler görünmez olunca artık yeni lastik almanın vakti gelmiş oluyor. Güzel bir ayrıntı.
Kısacası ilk izlenimlerim olumlu. Haa, bu arada janta takması da oldukça kolay. Bir önceki lastiklerimde en büyük sıkıntım buydu.
Continental GP 4 Season:
Bu lastik, adından da anlaşılacağı gibi ıslak ve soğuk hava şartlarında güvenli sürüş sağlamayı amaçlayan bir ürün. Bugüne kadar duyduğum en sık örgülü kılıfa sahip (330 TPI), üstelik üreticinin “Vectran Breaker” adını verdiği bu kılıftan çift kat kullanılmış (sarı renkteki kaplamalar). Onunla da yetinmeyip “DuraSkin” adında, tüm lastiği kaplayan yırtılmaya dayanıklı başka bir koruyucu ağ da kullanılmış (resimde kırmızı olan). Tüm bu koruyucu özelliklere rağmen 230 gr.’lık ağırlığıyla standart yol lastiklerinin bazılarından daha hafif.
Yolla temas halinde olan bölümlerde ıslak zemin ve soğuk hava koşullarında iyi tutunma sağlayan, karbon alaşımlı bir lastik hamuru kullanılmış. Conti aynı zamanda uzun ömür de vaadediyor.
Nette okuduğum yorumlar, tüm bu güzel özelliklerin yine de her kullanıcıda işe yaramadığını gösteriyor. Örneğin çok sık lastiği patlatan 1-2 kişiye rastladığım gibi, daha fazla kişiden de kısa ömürlü oldukları şikayetini okudum. Tabii bu yorumlara temkinli yaklaşmak lazım, nette kimin ne kadar objektif yorum yazdığı tartışmalı. Fakat bu şikayeti olan kişilerden birinin Conti Ultra Gatorskin alacağını söylemesi markaya karşı güveni olduğunu gösteriyor. Kısa ömürlü olması şikayeti ise kullanım şartlarıyla yakın ilişkili olabilir. Otomobillerde kış lastiklerinin ılıman hava ve kuru yol şartlarında çok kısa ömürlü olduklarını biliyoruz. Bu lastikler de gerçek kış şartlarında ve ağırlıklı ıslak zeminde kullanılmadıkları takdirde ömürleri çok uzun olmayabilir. Büyük ihtimalle de öyle oluyordur, çok az kişi yılın 4-5 ayı ıslak zeminde bisiklete biniyordur herhalde. İngiliz kullanıcıların fikrini almak lazım bu lastikler için. Hatta İskoçlar diyeceğim ama onlar da bu lastiğe bu kadar para vermez
2. bölüm pek yakında!
Mark eline sağlık. Ufak bir ekleme yapayım: lastikte hafiflikten çok daha önemli bir kriter: yuvarlanma direnci. Çok hafif bir lastik olan Hutchinson top speed’in yuvarlanma direnci berbat mesela.
Şu adreste bazı lastiklerin rolling resistance değerleri var: http://ddata.over-blog.com/xxxyyy/0/02/72/10/clincher-specs.html listede olmayan gp4000s 34.3 watt ile iyi bir değere sahip.
Ama clincher lastikler için konuşacak olursam Veloflex Master en çok memnun kaldığım lastik oldu. GP4000S benim favori lastiğim idi, ondan bile çok daha iyi. Ağırlık (önemli bir kriter değil) 195 grams ±10%, rolling resistance lastik başına 15 watts civarı yani toplamda 30 watts. Mükemmel ötesi bir değer. Artı natural rubber, yani yol tutuşu muhteşem, patlak koruması çok çok iyi. Handmade in Italy.
Tek eksisi: Natural rubber olduğundan dolayı ömrü kısa. Fabrika ön 6000, arka 3000 km gider diyor.
Son olarak, çok çok iyi bir noktaya değinmişsin: lastik söz konusu ise tasarrufa gidilmez! Bisiklet alırken gerekirse vites sistemini bir alt sınıf alın, ama lastikleriniz en iyi kalite olsun.
Continental 4000S 400km patladı bana çok vasat bir lastik hissi verdi bence değmez.