(15 Ocak 2012 tarihinde yapılmış olan Geyik Koşusu raporu)
Start anında yaklaşık -2 derecede, güneşli ve rüzgarsız bir havada yaptık koşuyu. Zaman zaman bembeyaz karlarda koştuk. Fakat güneşin ve koşucuların etkisiyle bir süre sonra parkur yer yer fazlaca çamurlu hale geldi.
İlk turu sorunsuz bitirmemize rağmen 2. turun başlarında garip bir şekilde yolu şaşırdık! Ali’yle birlikte tintin giderken ilk turda hiç geçmediğimiz bir yerde olduğumuzu farkettik. Geri dönüp bize doğru koşan 3-4 kişi görünce biraz kendimizi mahçup hissettik. Herhalde uzaktan bizi görünce arkamızdan gelmişlerdi. Yapacak birşey yoktu, Garmin’e göre de açıkça parkur dışına çıkmış olduğumuzdan yolumuzu bulmaya gittik. Sanırım git-gel 700m. kadar fazladan koşmuş olduk.
Tüm antremansızlığıma rağmen, parkurun zorluğuna göre 3:00-3:30 arası bitiririm diye düşünüyordum, öyle de oldu.
Bahadır, Bakiye, Duygun, Aykut, Selçuk, Güngör, Haluk, Galip, Özlem, Ayşin… herkes ordaydı! Ilgaz 14 koşmuş, listede gördük adını ama kendisini göremedik. Caner herşeyin yolunda gitmesi için sürekli ekibiyle koşturmakta, bir yandan da mikrofonla yarışçı ve seyircileri bilgilendirmekteydi. Başarılı da oldu, eksiksiz, herşeyin tıkır tıkır işlediği bir organizasyon oldu.
2. turun ortalarında, Çekmeköy’de burktuğum sol ayak bileğimden yorgunluk sinyalleri geldi, ancak bir süre sonra nasıl olduysa geçti. Ayakkabıların hakkını verdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim, çok da iyi iş çıkardılar.
“En iyi antreman yarıştır” diye bir söz var ya, bunu benden kötü yorumlayan olamaz herhalde, neredeyse sadece yarışlarda koşacak kadar boşlamış durumdayım koşuyu. Bu sene planlarımı da kökten revize etmem gerekecek, sebebini pek yakında paylaşacağım (bilenler söylemesin!
Herkese iyi pazarlar!
Leave a Reply